ÇüNkü Bir Tek Yol Var (Sim, Porque Um úNico Caminho) de Sagopa Kajmer

Tradução completa da música ÇüNkü Bir Tek Yol Var para o Português

ÇüNkü Bir Tek Yol Var
ÇüNkü Bir Tek Yol Var
Tradução automática
ÇüNkü Bir Tek Yol Var
Sim, Porque Um úNico Caminho
Düşüncelerden düşüncelere tanışıp duruyorum
Eu continuo pensando em pensamentos atender
Düşünüp dururken kalbimi aşındırıyorum
Apesar de pensar do meu coração aşındırıyorum
Gerçeğin gözlerinin içine bakmak ve bakarken göz kırpmamak şifrem
Olhe em seus olhos enquanto olha para a verdade, e minha senha não é num piscar de olhos
Müzik içime işlerken şenşakraktır her hücrem
Música dentro de cada célula de processamento şenşakraktır
Bana göre bir çoğunun yaşama sebebi para
Para mim, a razão pela qual a maior parte do dinheiro para viver
Aklıktan çıkmış onların şimdiki hali kapkara
Seu estado atual de Aklıktan black out
Paragraflar beni savunur ve dizelerim dile gelir
Parágrafos Língua e verso, eu vou defender
Ve bu kısa hayata uzunca dörtlükler yollarım canım.
Quadras e um longo caminho nesta curta vida, querida.
Gözyaşlarımla soslanır elmacıklarım
Elmacıklarım esfregar minhas lágrimas
Yokluk ipine boğazımı asıp tavandan aşağı sarkarım
Ausência corda pendurar no teto a minha garganta sarkarım
Dokunmayın yakarım, elimde ateş varken ben bir hayli sakarım
Não toque na queimadura, o fogo na minha mão, eu sou uma pessoa muito infeliz quando
Ben varya o yaygalarınızı ızgara yaparım
Grelha variância que eu faço yaygalarınızı
Varsa aklına takılan aç sayfalarımı göz at lan Sago bir ansiklopedidir karıştırılan
Abra sua mente se você tiver instalado uma olhada nas páginas de um homem enciclopédia embaralhadas Sago
Benim havam değil güneşli her an yağmur tehlikesi
Ensolarado, mas a chuva cada momento da minha perigo de ar
Bir fırtına kopar açıklarımda ve dinmez kolay öfkesi
Açıklarımda e fácil de quebrar uma tempestade de raiva dinmez
Ben kendimi buldum, ayrı diyarlarda kamplar kurdum
Eu encontrei-me, montaram acampamentos onde reinos separados
Ne peşime takılan çakal kaldı nede vahşi kurdum
Eu instalei o coiote selvagem foi inserido depois de mim nem eu
Ben en güzel planları kurdum önüme çıkan leşkolikleri demir tüfekle vurdum! Hişşş!
Eu instalei os planos mais belos na minha frente eu tiro o fuzil de ferro leşkolikleri! Hişşş!
Nakarat
Coro
Kıymetli bir taş yaşam
A vida é uma pedra preciosa
Bir gözüm gündüz gözü diğer gözüm akşam
Dia e noite em um olho, o olho do outro olho
Ne bir pusulam var ne de haritam ama bir tek yol var
Eu tenho uma bússola, mas a única maneira que eu tenho o mapa
Biz ne çok çok bilenler gördük, bildiklerinden gafil bulduk, bu bilinçsizlerden caydık,
Nós vimos o que aqueles que sabem muito, sabendo que eu encontrei de descuido, caydık do inconsciente,
Çünkü bir tek yol var
Porque não há um one-way
Çevir sayfayı Ha ha oku
Vire a página de leitura Ha ha
Oynamak istemiyorum. hah!
Eu não quero jogar. hah!
Ben rol yapmak için doğmadım, kendimi oynadığımda sahtelikle suçlandım
Eu não nasci para o papel, joguei-me acusado sahtelikle
Başkasından evvel kendimi ezer ağırlığım
Esmaga o peso de mim mesma antes de qualquer outro
Yeter sızlanmaları için zaten benim varlığım
Já chega a minha existência a lamentar-se
Havlunu yere at, Muhammed Ali den aparkatım !
Toalha para o chão, Muhammad Ali, a partir do aparkatım!
Topraklarına girip askerlerini çifteler yağız atım!
Tropas Çifteler morenos entraram no território de batidas!
Dinamit gibi patlar yanaklarında tokatım! şılaap
Bochechas Tokatım como dinamite explode! şılaap
Hoşt köpek böğürüp durma Sago rapte ilk adım!
Sago-bonding o primeiro passo para parar Shoo cão böğürüp!
Attığım yemleri takip ederek yol bulanlar
Aqueles que encontrar feeds, seguindo o caminho que eu levo
Olduğum yere varmak için benden izler arıyor
Seguido para chegar a onde eu estava olhando para mim
Benden gelen rap, etobur çiçekler gibi! uzak dur!
Rap de mim, carnívoros gosta de flores! Fique longe!
Bana uzaktan bak ve güzelliğimle yetin! olay budur!
Olhe para mim, e güzelliğimle um bom dia! Este é o caso!
El sürme bana! yaklaşırsam bilki düşmanın çetin
Entregue me alimentar! mais perto de coisa difícil do inimigo sozinho
Benimde dişlerim var ısırmak için
Tem dentes para morder o meu
Bazıları derki Sago rapi bizden öğrendi
Sago diz que aprendeu alguns de nós rap
Oysaki yıllarca o çıplakları benim elbislerim giydirdi.
No entanto, há anos nus ele elbislerim me vestiu.
Nakarat
Coro
Kıymetli bir taş yaşam
A vida é uma pedra preciosa
Bir gözüm gündüz gözü diğer gözüm akşam
Dia e noite em um olho, o olho do outro olho
Ne bir pusulam var ne de haritam ama bir tek yol var
Eu tenho uma bússola, mas a única maneira que eu tenho o mapa
Biz ne çok çok bilenler gördük, bildiklerinden gafil bulduk, bu bilinçsizlerden caydık,
Nós vimos o que aqueles que sabem muito, sabendo que eu encontrei de descuido, caydık do inconsciente,
Çünkü bir tek yol var
Porque não há um one-way
vídeo incorreto?